15 Mayıs 2011 Pazar

Sophie Germain (1776 - 1831)

Matematik dünyasina girebilmek için erkek ismi...

Sonja Kowalewsky'den önce yasamis Fransiz hanim matematikçisi Sophie Germain'i anlatmak için, Kowalewsky'nin hocasi Weierstrass'dan söz ettigimiz gibi, bu defa bilimlerin kraliçesi matematigin prensi Gauss'dan söz etmek gerekiyor. Almanya'nin Braunschweig sehrinde 1777'de fakir bir ailenin oglu olarak dünyaya gelen Gauss, çocukluk çaginda parlayarak, genç yaslarinda metamatige kesinlik getirme ve yeni devir açma mertebesine erisir. O çaglardaki hocalarinin ve onlar vasitasiyla Braunshweig Dükü Ferdinand'in destekleriyle büyük çalismalar yapmak imkanini buldu. Esas konumuz Gauss olmadigi için onun için söylenmesi gereken güzel sözleri bir tarafa birakarak; sadece saheseri Disquisitiones Arithmatica'yi zikredelim.

Gauss, arastirmalari için kendisine danisanlarla yazismalarinda, bilimsel iliskilerinde çok yürekli davranirdi. Hiç görüsmemelerine ragmen, Sophie Germain'e bilimsel olarak gösterdigi ilgi, o devirdeki bir adam, üstelik bir Alman için esine az rastgelinir bir olaydir diyor E. Bell.

Fransiz matematikçisi Sophie Germain (1776-1831) Gauss'dan bir yas büyüktür. Disquistiones Arithmetica'ya hayran olup, bundan ilham alan Sophie Germain, aritmetik üzerine bazi çalismalarini Gauss'a mektupla göndermis, fakat Gauss'un bir kadin matematikçiye olumsuz bir kanisi olabileceginden çekinerek mektuplarinda bir erkek adini, M. Leblanc'i kullanmisti. Gauss, bu mektuplari derin takdir besleyerek mükemmel Fransizcasi ile yanitliyordu.

Fransizlar Hannover'i isgal ettiklerinde, Germain, Gauss'a yardim etmek amaciyla M. Leblanc maskesini kaldirmak zorunda kalir. 30 Nisan 1807 tarihli mektubunda Gauss, Sophie'nin kendisi için Fransiz Generali Petnety'ye gitmesine tesekkür ediyor ve savastan aci aci yakiniyor, ayni zamanda eserlerinden dolayi Sophie'ye takdirlerini bildiriyor ve kendisinin sayilar teorisine olan derin merakini anlatiyordu. Isti Gauss'u en cana yakin bir sekilde gösteren bu mektuptan bir parça:

"... Mektuplastigim M. Leblanc'in -hiç tahayyül edemeyecegim bazi seyler hakkinda bu mükemmel örnegi vererek- birdenbire su ünlü kisilige (Sophie Germain) dönüsmesini görmekle duydugum hayreti size nasil açiklayabilirim. Genellikle soyut bilimlere ve özellikle sayilarin bütün gizemine karsi duyulan bu zevk pek ender olmakla beraber sasilacak bir sey degildir. Bu bilimin sihirli çekiciligi, ancak onun derinliklerine kadar inmek cesaretini gösteren kimselere kendini gösterer. Fakat bir kadin çetin arastirmalara girisince örflerimize ve düsüncelerimize göre erkeklerin karsisina çikan güçlüklerden çok daha fazlasiyla karsilasirsa, buna karsin önüne çikan engelleri asmaya ve en karanlik noktalara kadar sokulabilmeyi basarirsa bu kadinda hiç süphe yok ki, en asil bir cesaret, tamamiyla olaganüstü bir kabiliyet ve yüksek bir dehanin oldugu kanisina varmaliyiz. Gerçekten, yasamimda bana o kadar nese ve zevk vermis olan bilimin bu çekiciliginin oldugu kadar, bilime onur vererek gösterdiginiz ilginin imkansiz hülyalar olmadigini hiçbir sey bu kadar çekici süpheye meydan vermeyen bir sekilde kanitlayamazdi". Gauss matematik sorunlari üzerinde tartisarak devam ediyor metubuna. Bu mektubun üst tarafina yazilan su birkaç sözcük, üzerinde durulmaya deger. "bronsvic (Braunschweig), ce 30 Avril 1804 Jour de manaissance" (bu 30 Nisan benim dogum günüm).

Gauss'un arkadasi Olbears'e 21 Temmuz 1807'de yazdigi bir mektup, genç kadina yapilan övgülerin sirf bir nezaketten ibaret olmadigini göstermektedir. "Langrange astronomi ve yüksek matematikle ilgileniyor, hangi asal sayilar için 2'nin kübik veya kuadratik bir rezidü (kalan) oldugu üzerine bir süre önce göndermis oldugum iki deneme teoremini kanitlanacak en güzel ve en zor teoremlerden ikisi olarak düsünmektedir; halbuki Sophie Germain bunun kanitlarini bana gönderdi, bu kanitlarin bir degeri oldugunu sanirim..."

Göttingen Üniversitesi Gauss'un Sophie için teklif ettigi fahri doktor ünvanini vermeye vakit bulamadan Sophie Paris'te öldü. Yine oldukça genç yasta ölen bu Fransiz hanim matematikçinin fizikten, analize ve soyut matematige geçisteki önemli katkilarini matematik tarihi yazmaktadir.

Bell, "Sophie matematikle ugrasan kadinlara kader tarafindan verilen ugurlu bir isimdir, yeter ki hayatlarinda genis fikirli hocalara rastlamis olsunlar..." diyor. Kader beni de Türkiye'nin en büyük matematikçisi Cahit Arf'in ögrencisi yapti, keske bu temenni için S harfi yetmis olsaydi diye düsünüyorum...


Sophie Germain (1776-1831)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder